• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
    • Giza Piramitleri
    • Mısır
    • Machupicchu
    • Peru
    • Perito Moreno Buzulu - Patagonya
    • Arjantin
    • Taman Negara
    • Malezya
    • Amazonlar
    • Güney Amerika
    • Kukulkan Piramidi
    • Meksika
    • Java Adası
    • Endonezya
    • Mui Ne
    • Vietnam
    • Annapurna Ana Kamp
    • Himalayalar, Nepal
    • Ha Long Bay
    • Vietnam
    • Uyuni Tuz Çölü
    • Bolivya
    • Batu Cave
    • Malezya
    • Boracay
    • Filipinler Boracay
    • Sky Mirror
    • Malezya



İnsan kısa sürede neleri keşfedebilir? Yol aldıkça kendini, kültürünü, unuttuklarını,

belki de sadece
keşfetmenin hazzını...


Eğer kendini arıyorsan yönünü dağlara çevir, dağlarda gözlerini kapat, kulaklarınla
gör. Ağaçların fısıltılarını, böceklerin seslerini dinle. Binlerce yıllık uygarlıkların izini sür.
Keşif yolculuğu için yoldan çıkmaya hazır ol!
 Melih Eriş

.................................................
GEZİ YAZILARIM
MELİH ERİŞ REHBERLİĞİNDE GEZİLER
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi16
Bugün Toplam145
Toplam Ziyaret378832

ÇORUM - HATTUŞA

ANİTTA’NIN LANETİ

Neden mi bu başlık?  Bir devin nasıl yıkıldığını ve yok edildiğini anlatan şu alıntılarla devam etmek istiyorum.

Annita'nın Laneti, tarihsel çerçevede bir dizi Hitit öyküsünden oluşmaktadır. Anitta, babası Kuşşaralı Pithana'dan sonra Hitit tahtına çıktı. Daha çocukluktan delikanlılığa geçerken veliaht ilan edilmişti. Önce Neşa'yı aldı, başkent yaptı. Sonra Hattilerin başkenti Hattuşa'yı aldı. Bilinmeyen bir sebeple fetih ettiği Hattuşa'yı yakıp yıktıktan sonra yerine yaban otları ektirdi. Ve bir de lanet yazdırdı: 'Hattuşa kenti açlıktan kırılınca, Tanrım Şiu, onu Taht Tanrıçası Halmaşuit'e teslim etti. Ben Hattuşa'yı fırtınalı bir gecede aldım, ne var ki burada elime geçen bir şey olmadı. Kenti yaktıktan sonra yabani otlar ektirdim. Benden sonra kral olacaklardan her kim, Hattuşa'yı yeniden canlandırırsa göklerin Fırtına Tanrısı onun belasını versin.'

Hattuşa'yı, Hattuşili canlandırdı ve Hititlerin başkenti yaptı. Kent, tarih sahnesinde, Hitit İmparatorluğu'nun MÖ 17. ile 13. yüzyıllar arasında başkenti olarak yer almıştır. Zaman içinde Hitit kraliyet ailesinde önce kardeş ve baba katli başladı. Taht kavgaları seri cinayetlere dönüştü. Bu cinayetler durulur gibi olunca, kraliyet ailesi peş peşe veba hastalığına yakalanmaya başladı. Hitit krallarının en büyüğü olan Şuppiluliuma vebadan öldü. Yerine geçen oğlu Arnuvanda ve kızı da Aşmunikal vebadan öldüler. Ardından Murşili geçti tahta. Tanrılara yakaran veba duasını yazdı. Ama bu yakarış işe yaramadı. O da vebadan öldü. 
En sonunda Hattuşa'yı, deniz kavimleri yakıp yıktılar. Hitit İmparatorluğu tarihe karıştı.

Günümüzde Çorum il sınırları içerisinde kalan bin yıllar öncesine dayanan tarihin karanlık sayfalarına gömülmüş bir uygarlık HİTİTLER… Kimi araştırmacılara göre Hititlerin geldiği yer Kafkaslar olarak gösterilmekteydi. Hititler Anadolu topraklarına ilk geldiklerinde bu bölgelerde yerleşmeye başlamışlar. Asurlularla yakın ilişkilere girerek buralarda toprak sahibi olmuşlardır. Bugün bile bazı bilim adamları tarafından tartışılan bir konu var. Asurlular Türk müydü?

Hitit uygarlığı en az Mısır Uygarlığı kadar eski ve zengin bir uygarlıktır. Hititlerle Mısırlılar arasında yapılan Kadeş Antlaşması metin tabletleri Boğazkale’de bulunmuştur. Ayrıca, Hattuşa’nın en büyük ve etkileyici kutsal mekanı, Yazılıkaya Kaya Tapınağı’dır.

Yazılıkaya Tapınağı, Hattuşa’nın en etkileyici kutsal mekanı şehrin biraz dışında yer alan yüksek kayalıkların arasında saklanmış Yazılıkaya Tapınağıdır. Özellikle ilkbaharda ki yeni yıl kutlamaları kullanılan bu açık hava tapınağında, ülkenin önemli tanrı ve tanrıçaları sıra halinde kayalara kabartma olarak işlenmiştir. Tapınak’ta 90’tan fazla tanrı, tanrıça, hayvan ve hayal ürünü yaratıklar kaya yüzeyine işlenmiştir.

Hattuşa tarih sayfalarında Aşağı Şehir ve Yukarı Şehir olarak iki kısımda adlandırılmaktaydı. Aşağı Şehirde ortaya çıkan yazıtlardan Hattuşaş'ın M.Ö. 18.yy'da Kuşşara kralı Anitta tarafından tahrip edildiği ortaya çıkmaktadır

Yukarı şehir genellikle tapınaklar ve kutsal alanlardan oluşur. Kentin en yüksek noktasında Sfenksli Kapı yer almaktadır. Diğer dört kapıdan güney surunun doğu ve batı ucunda karşılıklı Kral Kapısı ve Aslanlı Kapı yer almaktadır

Hattuşaş 1986 yılında UNESCO’nun “Dünya Kültür Mirası” listesine alınınca yörenin turistik durumu dikkate alınarak harekete geçilmiştir. Boğazköy adıyla Sungurlu’ya bağlı bir bucak iken adı Boğazkale’ye çevrilerek 1987 yılında Çorum’a bağlı bir ilçe haline getirilmiştir.

Çorum, binlerce yıldır çeşitli uygarlıkların yan yana ve üst üste oluşturduğu yerli Anadolu kültür geleneğini devam ettiren illerin başında gelir. Maddi kültür belgelerinin zenginliği açısından adeta bir açık hava müzesi görünümünde olan Çorum yöresi 1830’lu yıllardan itibaren Avrupalı gezginlerin, birçok yerli ve yabancı bilim adamlarının ilgi odağı haline gelmiştir.

Çorum ilini ve çevresindeki zengin kültürel tarihi keşfetmek için yola çıkma zamanı. Siz keşfettikçe içsel zenginliğiniz de bir o kadar artacaktır.

Farklı rotalarda buluşmak dileği ile.

Hepiniz sevgiyle kalın.

Melih Eriş

 

 


Yorumlar - Yorum Yaz

MELİH ERİŞ GEZİLERİ



MELİH ERİŞ VINTAGE




GEZGİNİN SEYİR DEFTERİ
GRUBUMUZ





FACEBOOK SAYFAMIZ


TÜRK MÜHRÜ PROJEMİZ

 

Takvim
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar35.037435.1778
Euro36.390736.5365
Site Haritası