İTALYA - ROMA
Ölümsüz şehir Roma, engebeli bir bölge üzerinde 7 tepe üzerine inşa edilmiştir. Tiber ve Aniane nehirlerinin serinlettiği Roma hiç şüphesiz hakkında en fazla yazı yazılan, resimlerle güzellikleri sergilenen ve en fazla övülen şehirlerden birisidir. Bal renkli çeşmelerin şehri olarak da anılır.
Roma 1870 yılından beri İtalya'nın başkenti ve en kalabalık şehridir. Kültürü ve tarihi değerleri ile dünya genelinde en çok ziyaret edilen şehir ünvanını taşıyan Roma, dünyanın kültür başkentlerinden birisidir.
2800 yıllık tarihe sahip olan Roma geçmişten günümüze birçok önemli medeniyete başkentlik yapmıştır. Kolezyum ve Roma Forumu gibi birbirinden önemli antik yapılara sahip olan şehirde aynı zamanda Katoliklerin ruhani lideri Papa'nın yaşadığı bağımsız devlet Vatikan bulunur. Bu sebeple Roma'ya iki devletin başkenti de denilmektedir.
Muhteşem sarayları, yüzyıllık kilise ve bazilikaları, antik kalıntıları, anıtları, heykelleri, sanat eserleri, çeşmeleri, merdivenleri gibi birçok eserle dünyanın en zengin şehirlerinden biri olan Roma her yıl milyonlarca turiste ev sahipliği yapıyor.
UNESCO Dünya Mirası listesindeki 45 eserin Roma’da bulunduğunu düşünürsek, Roma'yı gezmeye başladığınızda şehrin mimarisi büyüleyici bir atmosfer sunarak kendisini belli etmektedir. Roma İmparatorluğu’nun gücünü simgeleyen tarihi binaları ve yapıları başlı başına mimari bir hazinedir. Kolezyum ve Pantheon bu eski yapılara en iyi örneklerdir. Şehri gezmek oldukça heyecan verici görünüyor.
Sanatla yaşayan Roma sokaklarını gezerken ünlü sanatçılar Michelangelo, Bernini, Nicola Salvi, Bramante, Sangallo, Maderno'nun eserlerini Roma’nın farklı müzelerinde ve kiliselerinde görebilirsiniz.
Roma yalnızca tarihi eserleri ve binalarıyla değil aynı zamanda modern yaşamın getirdiği performanslara ev sahipliği yapmasıyla da oldukça popülerdir. Önemli klasik müzik konserlerinden tiyatro oyunlarına kadar birçok değerli eserin seslendirildiği ve sahne aldığı Roma salonlarında kendinizi bambaşka bir döneme ait hissedebilirsiniz.
Roma sokaklarında gezerken hiç sıkılmayacağınızı söyleyebilirim. Roma, yemek kültürü, alışverişi, yaşayan sokakları ve modası ile tam bir cazibe merkezidir.
Kolezyum, Roma Forumu, Trevi Çeşmesi, Pantheon, Vatikan, Aziz Petrus Bazilikası, Sistine Şapeli ve İspanyol Merdivenleri Roma gezisi sırasında gezilmesi gereken yerler arasında olmalıdır.
Sistine Şapeli, hem mimarisi hem de içinde barındırdığı sanat eserleriyle ayrı bir övgüyü hakediyor. Boticelli, Perugino, Ghirlandaio ve Signorelli gibi ünlü sanatçıların eserlerinin yanısıra Şapel tavanında bulunan ve 1508-1512 döneminde Michelangelo tarafından hazırlanan freskler dikkat çekiyor. “Adem’in Yaratılışı” ve “Kıyamet Günü” fresklerinin yer aldığı sahneler şapelin ününü arttırmıştır.
Kolezyum (Colosseum), Flavianus Amfitiyatro adıyla da bilinen Kolezyum imparatorlar tarafından Gladyatör dövüşleri için yaplmış 55 bin kişilik mükemmel bir yapıdır.
Roma Forumu, Kolezyum'un hemen yanı başında olan bu eser antik Roma’nın en önemli yapılarından birisidir.
Fontana di Trevi, Aşk Çeşmesi olarak da bilinir. Bu görkemli yapı 26 metreye yaklaşan yüksekliği, 20 metre genişliği ile Barok mimarinin ve heykelciliğin en güzel eserlerinden birisidir. Buraya gittiğinizde dilek tutup çeşmeye para atmayı unutmayınız.
Spanish Steps (İspanyol Merdivenleri), Trinita dei Monti Kilisesi’ne çıkan merdivenler hem genişliği ve mimari güzelliği hem de sürekli gerçekleşen müzik etkinlikleriyle özellikle akşam üstü için çok doğru bir adrestir. Marketten alacağınız içkilerinizle merdivenlerin üzerinde oturup etkinlikleri izlemek keyifli olacaktır.
Pantheon, Antik Roma’dan günümüze kalan en iyi korunmuş yapıdır ve kullanılan tekniklerin mimari tarihinde büyük etkisi vardır. Gün ışığının olduğu saatlerde kubbesindeki kocaman delikten günün saatini öğrenebilirsiniz.
Piazza Venezia, Roma’nın birçok meydanı arasında önemli olanlarından birisidir. Solunda Victor Emanuel II’nin etkileyici bir heykelini de barındıran, geçip görülecek, geçerken soluklanılacak hoş bir meydandır. Eski şehir bölgesinin coğrafi olarak tam ortasında bulunmaktadır. Şehir sakinleri bu yapının tarihi dokuyu bozduğunu söylemektedirler. Açıkçası haksız da değiller.
Piazza del Popolo, Roma’daki en büyük meydandır. Yılbaşı kutlaması, konserler ve gösterilerin merkezidir. Gün boyunca kalabalık hiç eksik olmaz.
Piazza Navona, meydanlara doyacağınız Roma gezisinin en renkli mekanıdır. Etrafta koşuşturan çocuklar, sokak gösterileri, müzisyenleri ile hep canlıdır. Çevresinde de bolca kafe ve restoranlar bulunmaktadır. Hoşça vakit geçireceğiniz bir alandır.
Eski Roma'yı yürüyerek gezmek en güzel olanıdır. Yürümek istemiyorsanız şehir turu yapan turistik otobüslere de binebilirsiniz. Her ne şekilde gezerseniz gezin, Roma'ya tekrar gelmek isteyeceğinizden eminim.
Farklı rotalarda buluşmak dileği ile, hepiniz sevgiyle kalın.
Melih Eriş