İnsan kısa sürede neleri keşfedebilir? Yol aldıkça kendini, kültürünü, unuttuklarını,
belki de sadece keşfetmenin hazzını...
Eğer kendini arıyorsan yönünü dağlara çevir, dağlarda gözlerini kapat, kulaklarınla
gör. Ağaçların fısıltılarını, böceklerin seslerini dinle. Binlerce yıllık uygarlıkların izini sür.
Keşif yolculuğu için yoldan çıkmaya hazır ol!
Melih Eriş
.................................................
GÖĞE YAKIN TOPRAKLAR
Önce bir bulut kaynar bir yerlerden, sarar dağın başını, sonra bir hayret duygusu ve alabildiğince özü, bir türlü üzerinizden atamayacağınız bir hal, başınızı kaldırıp göğe bakma ihtiyacı. Gökyüzünü içinizde hissetmek, kendinizi gökyüzünde hissetmek
İşte Artvin’de her şey böyle başlar.
Artvin ve Artvinliler, tıpkı coğrafyası ve bitki örtüsü gibi müthiş bir zenginliğe ve çeşitliliğe sahip. Ne bu yazık ki bu zenginliğin farkına henüz varabilmiş bu yöre insanları. İnsan malzemesindeki bu zenginlik ve çeşitlilik Artvin kültüründe, folklor ve beşeri ilişkilerini de yansımış durumda. Bütün bu zenginlik ve çeşitlilik coğrafyada yaşayan toplulukların kültürel zenginliklerinin yansımalarının bir ürünüdür.
Türk, Gürcü, Hemşin, Ahıska, Laz, Ermeni, Rum ve daha niceleri bu topraklarda kardeşçe yaşamlarını sürdürmekteler. Artvin sokaklarında dolaşırken birçok farklı lisanı duymanız ve anlayamamanız mümkün oluyor.
Artvin enteresan bir doğa yapısına sahip, iki vadi arasında arazi içine gömülmüş olan ve tabanı ile zirvesi arasında 300-400m yükseklik farkı oluşturmaktadır. Aşağı mahalle, Orta mahalle ve Çarşı mahallesi olarak üç bölüme ayrılmış durumdadır. Artvin aşağı mahalle ile yukarı mahallesi arasında yükseklik farkı Türkiye’nin başka bir şehrinde görülmemektedir. Bu iki mahalle arasında farklılıkları gözlemledikçe şaşırmamak mümkün değil. Aşağıda çiçekler açmışken yukarıda karla kaplı alanlar. İşte İkisi de Artvin!
Artvin, Kaçkar ve Karçal dağlarının gölgesinde, ili ikiye bölen Çoruh nehri, dik yamaçlı uzun vadileri, 3900 metreye kadar yükselen birbiri ardına sıralanmış yüksek dağları, balta girmemiş doğal ormanları, yüksek dağların doruklarında Krater gölleri, Karagülleri, yeşil yaylaları, fauna ve flora zenginliği, tarihi kilise, kale ve kemer köprüleri, geleneksel mimarisi ve festivalleri ile çeşitli turizm değerlerini içinde barındıran otantik şehirlerden biridir.
Bunun yanı sıra Orta Asya dan gelen göçlerin fazlaca yerleşmelerine sahne olmuş bu topraklar.
Gençler iş imkanları nedeni ile köylerden göç ederek büyük şehirlerde kendi mahallerini kurarak geleneklerini sürdürüyorlarmış. Özellikle Bursa, Adapazarı ve İzmir en çok göç alan şehirler olmuş.
Bu bölgede çok fazlaca etnik kültürün yaşaması Selçuklu ve Osmanlı döneminde doğa koşullarından dolayı tam hakimiyetin oluşamamasına bağlamak mümkün olabilir. Bölgede elle sayılabilecek kadar Osmanlı yapısına rastlıyorum.
Artvin ve çevre ilçelerinde çok sayıda şenlik ve festivaller düzenlenmektedir. Örf ve adetler, folklor açısından Artvin’in kendisine mahsus zengin bir kültür ve folklor mirası vardır. Halk edebiyatı, el sanatları, eğlence, yemek ve kıyafet bakımından oldukça zengindir. Artvin’den yüzlerce şair yetişmiştir. Zuhuri, İzni, Keşfi, Didari, Efkari ve Ali Fahri gibi aşık ve şairler başlıcalarıdır. Halk oyunlarında Erzurum, Kars. Karadeniz ve Kafkasya’nın tesiri büyüktür.
Alternatif turizm de alternatifsiz olan Artvin ilinde turizm konusu son yıllarda önemi giderek artmaktadır. Yörede yaşamış geçmiş medeniyetlerin izleri olan manastırlar, kiliseler, kaleler, camiler, köprüler, konaklar olmak üzere çok sayıda tarihi eser bulunmaktadır.
Türkiye’de tek boğa güreşleri yapılan şehir Artvin’dir. Her temmuz ayında Kafkasör Şenliklerinde boğa güreşleri düzenlenmektedir. Fakat boğalar öldürülmemektedir.
Dorukları karlarla kaplı ilgi çekici ahşap mimari yapı tarzı, yeşil yaylaları, anıt ağaçları ile bozulmamış doğal yaşlı ormanları, yüksek dağların zirvelerinde krater gölleri, Çoruh vadisi ve kanyonları ile yer ve gök birbirine iki düşman gibidir göğe komşu topraklarda..
Nadir bir yeryüzü demetidir Artvin..
Farklı rotalarda buluşmak üzere hepiniz sevgiyle kalın.
Melih Eriş