- Giza Piramitleri
- Mısır
- Machupicchu
- Peru
- Perito Moreno Buzulu - Patagonya
- Arjantin
- Taman Negara
- Malezya
- Amazonlar
- Güney Amerika
- Kukulkan Piramidi
- Meksika
- Java Adası
- Endonezya
- Mui Ne
- Vietnam
- Annapurna Ana Kamp
- Himalayalar, Nepal
- Ha Long Bay
- Vietnam
- Uyuni Tuz Çölü
- Bolivya
- Batu Cave
- Malezya
- Boracay
- Filipinler Boracay
- Sky Mirror
- Malezya
İnsan kısa sürede neleri keşfedebilir? Yol aldıkça kendini, kültürünü, unuttuklarını,
belki de sadece keşfetmenin hazzını...
Eğer kendini arıyorsan yönünü dağlara çevir, dağlarda gözlerini kapat, kulaklarınla
gör. Ağaçların fısıltılarını, böceklerin seslerini dinle. Binlerce yıllık uygarlıkların izini sür.
Keşif yolculuğu için yoldan çıkmaya hazır ol!
Melih Eriş
.................................................
ÜRDÜN
KUTSAL OLANA YOLCULUK
Ürdün'ün büyüleyici güzelliği, asırlar öncesi dünyanın dört bir yanından gezginleri cezbettiği gibi günümüzde de modern yaşamı ve sahip olduğu tarihi eserleri ile ziyaretçileri kendine çekmektedir. Haşimi Krallığı'nın yönetimindeki Ürdün modern bir ülkedir.
Kuzeyinden güneyine tarih kokan topraklar. Kutsal olana yolculuk. Bu topraklarda gezinmek ise bir rüyadan farksız. Neler mi var? Buyrun birlikte gezelim...
Ürdün'ün şık ve modern başkenti Amman, Ammoniler tarafından inşa edilen ve kendi devletlerinin başkenti olarak tanınan şehirdir. Eski adı “Kardeşçe Sevgi” anlamına gelmektedir. Amman yedi tepe üzerine kurulmuştur. Topraklarının genişlemesinin ardından on yedi tepe üzerinde yerleşmiştir. Amman'ı farklılıklar şehri olarak da tanımlayabiliriz. Bu topraklarda yaşamış birçok etnik kökene ait eserler ile yeni ve modern yaşamın izleri bir aradadır Ürdün'de.
Yerleşim merkezlerinin yanısıra parkları, müzeleri, tarihi alanları, eğlence merkezleri ve çocuklar için ayrılmış oyun alanları ile her yaştan insana hitap eden Amman, misafirperverliği ile ünlü, güvenli bir şehirdir.
Şehrin tarihi mekanları: Kale Dağı'nda bulunan Amman Kalesi, Emevi Kasrı, Bizans Kilisesi ve 5000 kişilik izleme kapasitesine sahip antik Roma Tiyatrosu'dur. Modern Amman şehir merkezinde ise halk pazarlarından modern alışveriş merkezlerine kadar birçok kültürel, eğlenceli mekanlar bulunmaktadır.
Amman şehir merkezinden biraz uzaklaşarak civardaki tarihi zenginlikleri de gezmek bilgi dağarcığımızı zenginleştirmemiz açısından çok önemlidir.
Acloun (Ajlun): Amman'ın güneyinde kalesi ile ünlü tarihi bir şehirdir. Tarihsel değeri ve eşsiz görüntüsü ile turistler tarafından sıkça ziyaret edilen bir yerdir. Tarihi değerinin dışında kalenin surlarına tırmandığınızda civarda bulunan ormanların, meyve bahçelerinin, çiftliklerin, ve zeytin ağaçlarının çevresine kattığı muhteşem manzarayı seyretmek de ayrı bir ödül olmaktadır.
Jerash (Geraş): Amman'ın kuzeyinde çok önemli bir değere sahip antik kenttir. Şehrin hemen girişinde üç kemerli büyük kapı sizi karşılar. Bu kapıdan geçerek Yunanlılar ve Romalılar'dan kalan eski şehir kalıntılarına tanıklık edeceksiniz.
Bu şehri önemli yapan unsurlardan biri de Hz. İsa’nın ilk söylevlerini verdiği yer olarak bilinmesidir. Zamanında Roma imparatorluğunun egemenliği altındaki bu topraklarda Yahudilere yapılan zulümler düşünülürse, Hz. İsa'nın öğretileri oldukça zor koşullarda yayılmıştır.
Jerash aynı zamanda her yıl temmuz ayında gerçekleştirilen geleneksel kültür festivali ile de ün salmıştır.
Oam Quayis (Um Kays): Kuzeyde Suriye sınırına yakın İrbid şehrini ziyaret ederseniz karşınıza önemli peygamberlerden Hz. Davud’un türbesi çıkacaktır. Kutsal olarak kabul edilen ve Um Kays olarak anılan bu şehir ziyaretçilerini derin bir düşünceye sevk etmektedir.
Um Kays, tarihte olduğu gibi bugün de kültürün, medeniyetin, şiirin, sanatın ve edebiyatın meşhur olduğu yerdir. Roma döneminden kalma antik şehir tiyatrosu ile birlikte halen tüm ihtişamı ile ayakta kalabilen şehir içindeki sütunlar büyüleyicidir.
Ürdün topraklarında dolaşırken tarihte bilinenlerin dışında isimleri az duyulan bir çok peygamberin türbesine rastlamak mümkün. Hepsini gezmek zor ancak önemli olanlarını da ziyaret etmeden geçmeyelim. Hz. Davud, Hz. İşaya, Hz. Şuayip, Hz. Kadir, Hz. Nuh ziyaret edebildiklerim.
Al Karak (Karak): Başkent Amman'a 130 km mesafededir. Burayı ilginç kılan özelliklerden biri tarihi kayıtların çok eski dönemlere kadar uzanmasıdır. Meşhur Karak zindanları, kuleleri ve Şobek (Shobak) Kalesi bu şehirde yer almaktadır. Vaftizci Yahya'nın kellesinin bu zindanlarda kesildiği Romalılar tarafından kayıtlara alınmıştır. Kayıtlarda Hz. Musa'nın halkı ile buradan geçtiği de görülmektedir.
Mabada ve Mt. Nebo (Hz. Musa Dağı): Her ikisi de tarih sahnesinde gerektiği gibi yerlerini almışlardır. Mabada şirin ve turistik bir kasabadır ve mozaikleri ile ün salmıştır. Özellikle St. George Yunan Ortodoks kilisesinde, 6.yy'a ait bir çok eserin dışında 2 milyon adet mozaikten yapılmış harita ziyaretçileri büyülemektedir. Bir çoğu günümüze kadar korunabilmiştir. Bu kasaba koruma altına alındığından ziyaretçisi de fazla olmaktadır.
Mabada'dan dar ve kıvrımlı bir yoldan yaklaşık 10 km tırmanarak Hz. Musa Dağı olarak da anılan Mt. Nebo'ya varılıyor. Burada büyükçe bir tapınak bulunur. Hz Musa'nın figürlerini görebildiğim tek yer burası. Tapınağın camlarında ve duvarlarda Hz. Musa'nın göğe yükseliş tasvirlerini görebilirsiniz. Ayrıca Hz. Musa'nın halkına, bu tepeden karşıdaki verimli toprakları göstererek “işte size bahsettiğim vadedilmiş topraklar” söylemini yaptığı ilk yerdir. Vadedilmiş topraklar ise günümüzde “Kudüs” olarak anılmaktadır. Bir rivayete göre de Hz. Musa'nın burada gömülü olduğu söylenmektedir. Bu dağın manzarasında sadece İsrail toprakları değil, Lut Gölü de ayaklarınız altına serilmiş durumdadır.
Lut Gölü (Ölü Deniz): Lut Gölü günümüzde İsrail ve Ürdün arasında sınır çizmiş durumdadır. Deniz seviyesinin 400 metre altında olmasıyla dünyanın en alçak noktası özelliğini koruyan Ölü Deniz ve güzel manzarası ile Ürdün Vadisi şüphesiz dünyanın en muhteşem yerlerinden biridir. Yoğun miktarda tuz ve 27 çeşit minerali bünyesinde bulunduran göl sağlık problemlerinin çözümü için gelenler arasında çok popülerdir. Burada çok sayıda kaplıca bulunmaktadır ve gölde yüzerken batmak neredeyse imkansızdır.
Main Havuzları: Ölü Deniz'e çok yakın bir mesafede bulunan ve terapi özelliği olan bu havuzlara girmenizi ve bedeninizi arındırmanızı tavsiye ederim.
Petra: UNESCO'nun 1985 yılında yayınladığı raporda dünyanın yeni 7 harikasından biri olarak ilan edilmiştir. Antik Petra şehrine Wadi Musa kanyonundan geçerek ulaşabiliyorsunuz. Yaklaşık 2 km'lik dar bir kanyon yürüyüşü sizi bekliyor. Yıllar öncesinden halkını bu vadiden geçiren Musa peygamberin yolundan geçiyorum. Kanyonun bitiminde muhteşem yapıları ve kaya oymacılığı ile yapılmış Petra beliriveriyor. Yıllar öncesindeki tarihi kayıtlar ve Indiana Jones filmlerindeki anlatımlarla kutsal Ahit sandığının en son görüldüğü yer olarak biliniyor Petra Antik Kenti.
Kanyon sonunda karşılaşacağınız manzara daha önce Petra hakkında duyduğunuz her şeyin ne kadar yetersiz olduğunu gözler önüne sermektedir. Karşılaşılan bu manzara 2000 yıllık bir geçmişin ürünüdür. Kayaların içine oyulmuş yerleşimlerin dışındaki tüm görseller doğanın bir armağanı olan doğal oluşumlardır. Kayalardaki renkler düş alemindeymişsiniz gibi hissettirir. İster bir ister iki günde gezebilirsiniz.
Wadi Rum Çölü: Kutsal kitap Kur'an da İrem Bahçeleri olarak geçen yer burasıdır. Eskiden bir vaha iken şimdilerde çöl olmuş ve bilinmezliğe doğru bırakmış bu topraklar kendisini. Daha önce de çöl görmüştüm ama burası bir başka geliyor ruhuma. Kayaları mı, toprağı mı, havası mı anlayamadım ama yine de insanın içine huzur veriyor.
Çöle girerken az miktarda ödeme yapıyorsunuz. Araçla da yaya da girseniz güvenlik için kayıt altına alınıyorsunuz. Yol olmadığı için kendi yolunuzu kendiniz bulacaksınız. Muhakkak bir harita edinmenizde fayda var. Gezinirken birçok bedevi çadırlarına rastlamak mümkün. İsterseniz belli bir ücret karşılığında bedevi çadırlarında geceleyebiliyorsunuz. Kendi çadırımda gecelemeyi tercih ediyorum.
Wadi Rum Çölü önemli bir yer ve ziyaretçisi oldukça fazla. Çölde at safari, cip safari, yürüyüş gibi etkinlikler yapılabiliyor. Çölde yaban hayatıyla da karşılaşmak mümkün. Çöl develeri ve çöl keçileri sıkça rastlanan cinsler. Dik kayaların üzerinde ise yırtıcı kuşları beklerken görebilirsiniz.
Akabe: Şimdi dinlenme zamanı. Ürdün'ün denizle olan tek bağlantısı olan kumsallara yolculuk. Akabe Kızıl Deniz'in kuzeyinde yer alır. Akabe Körfezinde hava yıl boyunca mükemmeldir. Bu özelliğinden dolayı Akabe dalış sporlarında ender mekanlardan biri haline gelmiştir. Sualtı zenginliği bir çok meraklıyı buraya çeker. Akabe güzel kumlu sahilleri ile de meşhurdur. Haydi denize..
Farklı rotalarda buluşmak dileği ile, hepiniz sevgiyle kalın.
Melih Eriş
MELİH ERİŞ GEZİLERİ
MELİH ERİŞ VINTAGE
GEZGİNİN SEYİR DEFTERİ
GRUBUMUZ
FACEBOOK SAYFAMIZ
