• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
    • Giza Piramitleri
    • Mısır
    • Machupicchu
    • Peru
    • Perito Moreno Buzulu - Patagonya
    • Arjantin
    • Taman Negara
    • Malezya
    • Amazonlar
    • Güney Amerika
    • Kukulkan Piramidi
    • Meksika
    • Java Adası
    • Endonezya
    • Mui Ne
    • Vietnam
    • Annapurna Ana Kamp
    • Himalayalar, Nepal
    • Ha Long Bay
    • Vietnam
    • Uyuni Tuz Çölü
    • Bolivya
    • Batu Cave
    • Malezya
    • Boracay
    • Filipinler Boracay
    • Sky Mirror
    • Malezya



İnsan kısa sürede neleri keşfedebilir? Yol aldıkça kendini, kültürünü, unuttuklarını,

belki de sadece
keşfetmenin hazzını...


Eğer kendini arıyorsan yönünü dağlara çevir, dağlarda gözlerini kapat, kulaklarınla
gör. Ağaçların fısıltılarını, böceklerin seslerini dinle. Binlerce yıllık uygarlıkların izini sür.
Keşif yolculuğu için yoldan çıkmaya hazır ol!
 Melih Eriş

.................................................
GEZİ YAZILARIM
MELİH ERİŞ REHBERLİĞİNDE GEZİLER
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi14
Bugün Toplam191
Toplam Ziyaret378878

BAHAİ DİNİ

BAHAİ DİNİ




Övünmek vatanını sevenin değil, bütün dünyayı sevenindir. Dünya tek bir vatan ve insanlar onun vatandaşlarıdır” Hz.Bahaullah.

Bahai dini, 1800'lerde İran'da Mehdi inancının uzantısı olarak doğmuştur. Bugün dünyanın hemen hemen bütün ülkelerinde yaklaşık 7 milyonun üzerinde mensubu bulunmaktadır.

Bahailik inancının ortaya çıkışında İran toplumunun içinde bulunduğu sosyal ve kültürel şartların önemli bir yeri vardır. 19. yüzyılın başlarında İran’da kurtarıcının beklendiği bir dönemdir. İran’da idarenin son derece baskıcı bir yönetim anlayışı içinde olması ve kitlelerin ekonomik olarak giderek ezilmesi, insanların kendilerini adalete kavuşturacak bir kurtarıcı beklemesine neden olmuştur. İran hükümeti ülkedeki iç ve dış karışıklıklara bir çözüm getirememiştir. Halk ülkedeki huzursuzluktan oldukça rahatsız olmuştur. Bu doğrultuda Bahailik kendisine taraftar bulmakta zorlanmamıştır. Irkçılık, sınıfçılık ve muhafazakar dini grupların hakim olduğu bir dönemde renkleri, ırkları ve dinleri ne olursa olsun bütün insanların bir olduğu iddiasıyla ortaya çıkan Bahailiğin dikkatleri üzerine toplaması normal sayılabilir. Bahai tarihi, 1844'te Bab'ın (Seyyid Ali Muhammed) yeni bir çağın gelmekte olduğunu ve yeni bir peygamberin geleceğini ilan etmesiyle başlar. Bahailiğin kurucusu, lakabı Bahaullah olan Mirza Hüseyin Ali'dir. 21 Nisan 1863'te Bağdat'ta sürgünde iken peygamberliğini ilan etmiştir.

Bahailer tüm çağların vaat edileni olduğuna inandıkları Hz. Bahaullah'ın takipçileridir. Bahai inancı, tüm ırkları ve tüm insanları bir amaçta ve ortak bir inançta birleştirmeyi hedeflemektedir. Bahai toplumunun en ayırt edici özelliği dünya barışının kurulabileceğine inanmaları ve bu adanmışlık ruhu ile bu hedef için gönüllü olarak çalışmalarıdır. Bahai inanışına göre “tüm insanlık tek bir ailedir”. Bahai öğretileri her insanın tek bir Tanrı'nın kulları olarak tek bir ailenin parçası olduğunu vurgular. Bahai dini öğretilerine göre;

Gerçek yaşam ruhun yaşamıdır. Bahailer yaşamın, dünya yaşamından ibaret olmadığını ve gerçek öneminin ruhun gelişiminde olduğuna inanırlar.

Kadın ve erkek eşittir. İnsanın gerçeği onun ruhudur ve bu ruhun cinsiyeti yoktur. Kadın ve erkek arasında eşitlik sağlanmadığı sürece insanlık gelişemez ve dünya barışı korunamaz.

Din ve bilim uyum içerisindedir. Bahailer ilahi vahyin sahibinin ve bilimin araştırdığı gerçeklerin yaratıcısının tek ve benzersiz olan Allah olduğuna inanırlar. Eğer gerçek bir tane ise, bir şeyin bilimsel olarak yanlışken dini açıdan doğru olması imkansızdır.

Ekonomik sıkıntılarımız ruhani sorunlarla bağlantılıdır. Bahai öğretileri ekonomik adaletin ve refahın ancak hayatın ruhani ve maddi yönleri arasındaki ilişki fark edildiğinde ortaya çıkabileceğini öğretmektedir.

Bahai öğretileri:

  • Allah birdir.

  • Tüm dinlerin temeli birdir.

  • İnsanlık alemi birdir.

  • Din, bilim ve akıl ile uyum içinde olmalıdır.

  • Irksal, dinsel, etnik taassuplar terk edilmelidir.

  • Kadın ve erkek eşittir.

  • Genel barış için çalışılmalıdır.

  • Eğitim zorunludur ve evrensel eğitim hedeflenmelidir.

  • Serbest düşünce ile gerçek araştırılmalıdır.

  • Aşırı zenginlik ve yoksulluk kaldırılmalıdır.

Bahai inancına göre takip edilen kutsal kitaplar; temel yasaları ve dinin hükümlerini içeren Kitab-ı Akdes, Tevrat, İncil ve Kuran'daki bazı ayetlerin açıklamasını ve ilahiyat konularını içeren Kitab-ı İkan, Saklı Sözler (Kelimat-ı Meknune) ve Kurdun Oğlu Risalesi'dir.

Bahailer, tüm dinlerin kutsal kitaplarının (Tevrat, İncil, Kuran, Bhagavad Gita ve diğerleri) tek bir sistemin parçaları ve insanlığın ortak dinsel mirası olduğuna ve kutsallıklarını yitirmediğine inanırlar.

Bahailikte dua, namaz ve oruç gibi yasalar vardır. Namaz, bireysel yapılan bir tapınmadır ve toplu namaz yoktur. 2-21 Mart tarihleri arasında Kutsal Sayı 19'dan oluşan 1 Bahai ayı (19 gün) süresince oruç tutulur. Dua, namaz ve oruç bireyin kendi sorumluğundadır. İbadetlerin temel amacı yaşam konusunda kişiyi meditasyona yöneltmek ve karakterini düzeltmesinde yol göstermektir.

Dünyanın güneş etrafındaki bir tam dönüşünün bir yıl kabul edildiği Bahailikte, takvim her biri 19 gün olmakla 19 aya bölünmüştür. Artık kalan 5 gün ise Gregoryen Takvimine göre şubat ayına denk gelen "mülk ayı" na ilave edilmiştir.

Bahai Takviminde ilk ay Baha ayı olup, yılbaşı kabul edilen 21 Mart Nevruz Bayramı (Oruç Bayramı) olarak kutlanır. Takvimin son ayı olan “ala” ayında ise 19 gün boyunca oruç tutulur ve güneşin koç burcuna girmesiyle oruç terk edilerek Oruç Bayramı kutlanır.

Bahai Dini'nin en büyük tapınağı Hindistan'ınbaşkenti Yeni Delhi'deki Lotus Tapınağı'dır.

Son söz: Dünyanın barışı çok yakındır. Bu, herkes tarafından yıllardır ümitle beklenen bir barıştır ve mutlaka gelecektir.



Melih Eriş

MELİH ERİŞ GEZİLERİ



MELİH ERİŞ VINTAGE




GEZGİNİN SEYİR DEFTERİ
GRUBUMUZ





FACEBOOK SAYFAMIZ


TÜRK MÜHRÜ PROJEMİZ

 

Takvim
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar35.037435.1778
Euro36.390736.5365
Site Haritası